14 Mart 2014 Cuma

uzaktayken corcianaz' ın güncesi 18 kasım 2012 pazar

Biz Sinemaya GİD( EM) İYORUZ :) 

  Pazar günü madem arabamızda yok en yakın avm de biraz zaman geçirelim dedik u.canla. Gerçi hava soğuk olduğunda veya bi kahvemi içsek vs. dediğimizde hemen akla gelen şu avmler bazen kurtarıcı olsada aslında ben sevmiyorum. Hava nasıl olursa olsun benim favorim hep açık hava :)  Her neyse kararlaştırdığımız saatte demek isterdim ama evden çıkmam biraz zaman aldığı için birazcıcık gecikmiş olmamla buluştuk u.canla. Sonra ne yapalım falan derken " sinema gitseydik iyidi "dedim :) U.can sonu kötü biten veya sıktıntılı filmleri sevmediği için ki bu yüzden onunla daha önce hiç sinemaya gitmedik ;)  önce çok hoş bakmasada hadi gidelim dedi istiyosan. Tabi bi soluk biletleri aldık. Vee sinema saatini beklerken sıcak çikolata içelim dedik.
Onları içerken seni nasıl kızdırırım diye takıldım bi baktım ben kızmışım :D Tabi bu duruma bir karşılık vermek icab eder deyip ağzımın fermuarını kapatıyorum diye işaret ettim ve ne sorarsa sessiz kaldım :D Ben bunu biraz ona takılmak birazda eğlenmek için yaptım ama u.can benim bu sessiz halimi hiç sevmediği ve beni başının ağrımaya başlamasıyla tehdit ettiği için mecburen konuştum :) Ve koştur koştur filme yetiştik sonra. sinemayı çok sevmesede Pelican Mall ın rahat ve konforlu koltuklaırnı görünce birden gözleri parladı u.canın ve bir güzel yerleşti. Film başladı. Bi kaç dakka sonra da baktım montunu atmış üstüne mod uyku modu :)) Ama filmin başı komik geldi herhalde ki baktım ilgisini çekmiş izliyo. Gerçi filmin yanısıra Özcan Denizin marangoz tulumu ile yabancı müzik eşliğinde yürümüesi ve kızı ondan etkilenmesi sonucu banada böyle bir tulum lazım çalışırken diye söylenmeye başladı :) Hadi tulumu aldın dedim sen yürürken müzikte lazım o zaman . Yoksa etkilenmem ben:D:D  Her neyse biz tam filmin havasına girmişken birden ışıklar yandı. Baştan beri karanlık olan filminde sırrı çözülmüş oldu böylece. Görevli biri makinanın bozulduğunu ve filmin oynatılamayacağını paramızı iade edeceklerini söyledi. Ben film yarım kaldı derken u.can da tamda koluna kafamı koyup uyumayı düşünüyodum ben yaa..ben filmi istiyorum diye sızlandı :)
Çıkışta para iadesi aldık. Ve u.canla ilk sinema maceramızda tamamlanamadan bitmiş oldu :D

         Artık bu yarım kalmış film maceramız sonrasında iyisimi buraya tıkılı kalmayalım dışarı çıkıp biryerlerde oturalım dedik.Ve köprüyü geçip karşıya geçtik. Ama hava bir soğuk bir soğuk benim dişler zangırdamaya başladı adeta. Ellerim ve burnumdan hiç bahsetmiyorum zaten. Benim bu halimi farkeden u.can elimden sıkıca tutup yürümeye başladı. Ama soğuk ve üşümeye rağmen alışveriş algılarım halen açık olduğu için önce igs ye sonrada yol üstünde bir ayakkabıcıya uğradık. Sözde u.cana ayakkabı alacaktık ama o istediğini bulamazken ben iki tane beğenip aldım bile cicilerimi :) ( Resimlerini de koyucam sonra ;) )
Sonra da ara sokakta eski tarz döşeli ve güzel müzikler çalan şirin bir cafe bulduk.Ben bişeyler atıştırırken u.canda çayını yudumladı ve bir süre dinlendik ne güzel. Eee...haydi Abbas vakit tamam dediğimizde taksiye binmeyelim metrobüsle çabucak gideriz dedik ama tuyap fuarının azizliğine uğradık ki on be dakikalık yolu kırkbeş dakka da gittik :(  Beni bıraktıktan sonra u.canın kaçta evde olduğunu hiiç söylemiyorum zaten...
Herşeye rağmen soğuk ama güzel bir pazardı  :)

Hiç yorum yok: