31 Mart 2008 Pazartesi

ANADOLU HALK EZGİLERİNİN KLASİK GİTARLA ÇALINMASI seminerinden küçük anektodlar ; )

Tolgahan Çoğulu ‘ nun yönettiği “ Anadolu Halk ezgilerinin klasik gitarla çalınması” konulu seminerden öyle çok uzunca boylu olmayan küçük anektodlar : )

Doğrusu öyle gitar çalmaya pek ilgi duymadığım için bu konuda çok bilgi sahibi olduğumda söylenemez. En çok bir dinleyici olarak. Popüler kültürde sokaktan kime sorsanız tanıyacağına emin olacağınız isimler dışında (Erkin Koray, Kıraç gibi ) Erkan Oğur ve Dr.Safa Yeprem gibi bir iki isim sayabilirim en fazla gitarla ilgili olarak.

Yanılmıyorsam lise zamanlarımdı ve Safa Yeprem bir proğramda Flamenko üzerine konuşmuş ve güzel örnekler sunmuştu. Çaldıkları çok hoşuma gitmişti ama gerek sunucu gerekse onun ağzından o kadar çok Flamenko adını duymuştum ki nerdeyse anti pati duymaya başlıycaktım dinlediğim müziğe. İnsanlara yaptığı yeni bir şeyi ve de özellikle kendini bu şekilde kabul ettirmek gerçekten çok zor. Ama şimdi anlıyorum ki daha çok insana ulaşma ve bunu yayabilme hatta bu yolda çektiği sıkıntı ve başarılarının haklı takdirini alabilme duygusuydu o zamanlar sürekli duyduğum tekrarlar.Hele ki daha çok bir batı çalgısı olan gitarın türk müziğinde kullanılan ve de çok sevilen bir çok çalgı rakibi varkenJ

Öncelikle bu seminerden anladım ki zaten ülkemiz geçmişinde henüz yeni olan gitar üzerinde çokça çalışmalar yapılmasını bekliyor. Ayrıca gitarın komasız olması yani perdelerinden dolayı türk müziğindeki bemol diyez sesleri verememesi onun için bir eksiklik olarak nitelendirildi.Ki bende bu fikre katılıyorum. Sonra Lilly Afşhar ‘ ın bu sorunu gitarına gerektiğinde takılıp çıkartılabilen üç küçük parçayı yapıştırarak bu koma seslerini vermeye çalışarak aşmaya çalıştığını öğrendik. Bu arada kendinden haberdar olduktan sonra ona ait A Jug of Wine and Thou albümünü dinledim ve ben beğendim : )

Koma sorununa dönecek olursak Ricardo Moyano bu sorunu komalarda gitarı çalarken telleri birbirine doğru iterek o sesi bulmaya çalıştığını öğrendik. Ama en güzeli Erkan Oğur’ un kiydi bence .O bu soruna kökten bir çözüm bulmuş ve perdeli bir çalgı olan gitarın perdelerini çıkarmış. Ve istediği seslere kavuşmuş : )
Gitarda “ dem” sesini verebilmek için de Ricardo Moyano scordatura (
telli ve yaylı çalgılarda, tellerin normalden farklı seslere akortlanması) ile aşmaya çalışmış.

Anadolu halk ezgilerinin klasik gitarla çalınmasına gelecek olursak, gitarla dinlediğim halk ezgileri benim hoşuma gitti. Ayrıca bir halk ezgisinin gitarla uyumlu olması sürecinde tıpkı türk müziğinde olduğu gibi parçaya girmeden önce bir armoni yazıldığını ve bir tür serbest taksim yapıldığını hatta bazı sanatçıların aynı parçayı her çalışında başka bir girişle başladığını öğrendik. Seminer hocamız Tolgahan Çoğulu’ nun yorumuna göre bu giriş gitariste kendini özgür hissetmesi için verilmiş bir tür hak.
İlk klasik gitar eğitiminin ülkemizde 1977 yılında Mimar Sinan Üniversitesinde Klasik gitara yeni soluk katan besteci ve yorumculardan Carlo Domeniconi tarafından verilmeye başlandığını ve bu konuda yapılan çalışmalar, derlenen eserlerin ne kadar az olduğunu düşünürsek bu geçmişi henüz çok yeni olan klasik gitar için ona gönül vermiş insanların çook çalışması gerektiğini görüyoruz.

Seminerde Tolgahan hocanın paylaştığı Adnan Saygun’ a ait bir söze ise ben gönülden katılıyorum. “ Türkülerimiz kendi bünyesinden çıkan bir armoniyle çalınmalı “ Şimdi bu sözü karşı olarakta algılamak mümkün.Ama ben bunu daha çok insanlara zorla hep batıyı empoze etmek yerine insanların kendi kültürleriyle birleştirip vermek diye anlamak istiyorum.
Tabi bunu yaparken de fedakarlık hep türkülerden beklenmemeli.Yani etnik yapısı bozulmamalı. Gitar da o ezgi verilemez deyilip kolaya kaçılmamalı en iyisi için devamlı yollar aranmalı. Aksi halde kendi ezgisine sahip çıkan halk ya bu duruma tepki gösterecek ya da yapılan çalışmaları göz ardı edip gereken ilgiyi göstermeyerek bu çalışmalara cevap verecektir.

Doğrusu seminer saati biraz geç olduğu ve ara vermeden yapıldığı için soru kısmına çok istekli olunmadı. Ama eğer fırsat olsaydı bir müzik bilimci olarak Vural Yıldırım hocamıza da Halk müziği ile uğraşan arkadaşların Klasik gitarla halk ezgilerinin çalınması konusunda ki fikirlerini sormak isterdim.

Sonuç olarak seminerde gitarın ülkemizdeki tarihsel gelişimi ve bir çok isim geçti ama gerek isimlerin yabancı olması gerekse projeksiyonda notların hızla geçmesi yüzünden : ) onları çok iyi not alamadım. Artık sınav öncesi şöyle genel bir araştırma yapmam gerekicek.
Genel de olsa klasik gitar ve gelişimi hakkında bilgi sahibi olduğum güzel bir seminerdi.

ricardo moyano' dan " kara toprak " bakalım siz nasıl bulacaksınız;)



Tolgahan hocadan halk ezgisi örneği bulamadım ama seminer çekimleri nete aktarılana kadar başka bir konserden "Astor Piazzolla Tango Suite 1st Mvt Deciso " ;)




Hiç yorum yok: