21 Eylül 2016 Çarşamba

Yağmur Sonrası ...tavsiyemdir ;)


 
         Kurgusunu çok beğendiğim nadir kitaplardan biriydi. Bir solukta okudum ;) 

Okumak isteyenler için kitap hakkında netten alınmış ön bilgiyi ekliyim dedim;) :)

II. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...

Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?

Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adası'ndan adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar. 

1942 yazında, II. Dünya Savaşı'nın en hararetli zamanında Bora Bora Adası'nda görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk… Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Green'e karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgârıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek midir? 

Ya siz, araya zaman, mekân, kişiler girse de gerçek aşkın peşinden gitmeye cesaret edebilir misiniz? 
Mart Menekşeleri ile gönüllere taht kuran Sarah Jio'dan muhteşem bir başyapıt... Yağmur Sonrası ile tutkunun zaman tanımayan öyküsünü okurken, gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. 

"II. Dünya Savaşı'nda Pasifik'in tam ortasında kalan, yürek burkan muhteşem bir aşk hikâyesi."
Kristin Hannah



Sayfa Sayısı: 347

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları

10 Eylül 2016 Cumartesi

Tavsiye ederim ;)

Eveet....daha önce okumaya başladım dediğim " Aşk peşinde" kitabı bitti ;) İçinde güzel bir macera taşıyan sürükleyici bir kitaptı .Tavsiye ederim ;) Hatta kitap konusunda daha da bilgi sahibi olmanız için Yazarın notlarını da ekliyorum ;) Hadi bakalım...sevin ve çook sevilin :)







6 Eylül 2016 Salı

Bir kitap önerisi; )

  Daha dün gece bir günleri bir günlerini tutmuyor çocukların diyordum ki oğlum dur anneciğim ben bunu bir daha kanıtlıyim dedi adeta.Sabah sekizden beri ayakta ve anca bu saat uyumaya ikna oldu bıdık:(
  Bunlar  bir yana dün başladıgım kitabimı okumaya çalıştım bende bizimkinin benimle oynamak istemediği veya bir isteğinin olmadığı aralarda ;)
 Kardesim Sezilin onerip bana verdiği ve kütüphanemde okunmayi bekliyordu öyle usul usul. Teyzemiz pazar günü bize geldiğinde hatirlatinca bende okumaya başladım ;)
   Bu arada küçük bir dip not olarak söyliyim kitap "Jane Eyre "romanının yazarinin hayatını konu alıyormuş ;)
   Biraz dinlendikten sonra oğlusum uyanmazsa maceraya kaldığım yerden devam; ):)
    Sevin ve çook sevilin, sevgiler :)

5 Eylül 2016 Pazartesi

Küçük notlar : Eyvallah

  Evet bu arada daha önce okumaya başladım dediğim " Eyvallah " kitabı için düşüncem okunabilir ama biraz hafif gelebilir bu kitap içerik bakımından ..tabi ne aradığınıza nasıl baktığınıza da bağlı...belki de ben fesleğene aşkı dışında anlatılanları daha önce bir yerlerde okuduğum veya bildiğim içindeğişik bişeyler aradımda bulamadım. Ama ana fikir olarak temiz okunabilir bir kitap. Yazarın bir de " eyvallah iki" diye bir kitabı çıkmış galiba.Bizim Büşra almış hemen fırsat bulursam yazara bir fırsat daha verip beni etkilemesini istiyorum ;):)

İyi okumalar ve sevgiler :)

Burdayız ki Aslında :)

      Yine uzun süre uzak kalmışım buralardan...Ama küçük bir çocuğunuz varsa zaman kavramı da önceki anlamını yitiriyor hayatınızda.Sanırım beni en iyi küçük çocuğu olan anneler anlar..hatta evet evet seslerini duyuyor gibiyim :) Çünkü çocuğunuz olduğu andan itibaren siz diye bir şey kalmıyor her şey onun uyku, yemek ve oyun saatlerine göre ayarlanıyor. Öyle kafanıza göre planlar yapmak yook.... :)

       Bazen oğluşum uyuduğunda şöyle bir oturup nefes alıyım diyorum..düşünüyorumda iş hayatım hep çok yoğundu ve sorumluluklarım çoktu.Ama çay, kahve saatlerim vardı. Özellikle saat onbire doğru bol sütlü bir nescafe içmeden işe devam etmezdim :) Efendim şimdi oğluşum uyuduğunda çayı bulsam eyvallah diyicem :) Velhasıl sadede gelicek olursam  yok efendim ev işleri ve çocuk çok daha yorucu ve insana zaman bırakmıyor .Düşünün iki yaşındaki oğluşum lavaboya girdiğimde kapıda nöbet bekleyip arada kapıyı tekmeleyerek tacizde bulunuyor hemen çıkıyım diye :) Sanırım iki yaş sendromu yaşıyoruz bu aralar bana olan düşkünlüğü dahada arttı. Tüm bunlara rağmen bazen düşünüyorumda bu zamanlar geçince onun bu saf ilgi ve sevgisinide ararım ben şimdi :) Ayy kıyamam oğluşuma ben :) Allah ım nasıl bir duygudur şu analık yaaa...bir an çok sinirlenmişken bir dakıka geçmeden kucağınıza alıp seviyorsunuz ...Neyse dönüp arkamıda kalan anılarımızı hatırlamak için bundan sonra beraber yaptığımız veya yaşadıklarımızı fırsat buldukça paylaşmak istiyorum...

      Sevgiyle kalın...bolca sevin seviliin :)