16 Ekim 2016 Pazar

Uçtu uçtu kuş uçtuuu:)

                                                                           15.10.2016

   Güneşin yüzünü gösterdiği ama çokta sıcak olmayan bir gün yaşıyoruz bugün İstanbul da :)
  Bende oğluşumu uyuttum bi güzel.Akşama misafirlerimiz var.Amcası ve yengesi onu çok özlemişler ve akşama bizdeler. Tabi bu tür durumlarda anneler çocuğu uyutup bir an önce işe girişirler ki bende aynını yaptıım :) Ama bu seferde ne oluyo biliyomusunuz hangi işten başlayacağınızı şaşırıyorsunuz ve kısa bir bocalama evresi yaşıyorsunuz.
   Ben artık en acil olan diye kafamda bir sıralama yapıyorum hemen.Örneğin zor bir yemek yapıcaksam akşamdan ön hazırlığını yapıyorum mesela.Sarma yapmayı düşündüğüm için dün gece oğluşumu yatırdıktan sonra dört kişilik bir tencereye sarma sardım. Akabininde de boyun ve sırt ağrıları ile yatmam saat ikiyi buldu :D Ama dolabımda sarılmış sarma tenceresini görünceki mutluluk buna değer :D
   Onun dışında misafirleri nerede ağırlıycaksam önce o odayı derleyip toparlıyorum çünkü malum evde çocuk olunca malesef her zaman derli toplu olmak zorlaşıyor.
    Ve ondan sonra da banyoya girip bir toparlama yaptım mı soluğu son durak mutfakta alıyorum :D
    Evet şimdi ben banyo aşamasındayım bugün :) 
 Bugünkü misafir ağırlamamız dışında son günlerde evdeki ekşınımızda çileklerimizin içine yuva yapmış kuşumuz ve yumurtaları :) O yumurtalar uğruna çilekleri kuruttuk ama yapıcak bişey yok. Zaten bir gün bulgur veriyim dedim.Gündüz vaktiydi karşı dala uçtu camı kapatınca tekrar geri geldi. Ertesi gün sevgili kuşu görmeye ne gelen var ne giden deyip yatmadan önce eşime kuşa bulgur pilavı biraz çubuk kırıntısı ve su verelim mi dedim. "Kaçırırsan yazık olur " dedi ama açtır diye oda dayanamadı ve beraber usulca açtık camı koyduk su ve yemi.Tam camı kapatırken kuş bir korktu ve karşı dala uçtu yine.Heyecanla camın arkasında kuşun geri dönmesini bekledik ama nafile :(  Çaresiz uyumaya gittik.
  Sabah namazı saati eşim hala gelmediğini söyleyince gitti yavrular dedim. Gidip su koyduğum kavanoz kapağını alıyım diye camı açtım ki ne göreyim balkon mermerinde bizim kaçak kuş :) Kapağı alıp usulca camı kapattım.Kuş önce gelip geceki bulguru yedi sonrada yumurtalarının üstüne kuluçkaya yattı.Banada müjdeyi eşime verip huzurlu bir uykuya dalmak düştü :) 

Bu arada kuş halen kuluçkada ama ben yem vermeyi bırakıp bu işi kuşumuzun eşi ve doğal sürecine bıraktım. Çünkü bir daha bu riski göze alıpta bebelerin geleceğini tehlikeye atamam  :D 

Eveet şimdilik bizden bukadar...  bolca sevin ve çook sevilin :)


10 Ekim 2016 Pazartesi

GUGUK KUŞU

Guguk Kuşu - %25 indirimli  - Robert Galbraith - Pegasus Yayınları  -

  Merhabalar :)  Guguk kuşu en son bitirdiğim kitap ve dedektif romanlarını sevenler için bence güzel bir kitap.Tavsiye edilir ;) 

Kitabın Tanıtımı
“Bu yılın en çekici dedektif romanı!”
- Daily Mail
Karla kaplı bir gecede, ışıltılı hayatıyla magazin haberlerinin gündeminden düşmeyen güzeller güzeli manken Lula Landry evinin balkonundan düşüp hayatını kaybeder. Tüm deliller intiharı işaret ederken Lula'nın ağabeyi John, cinayet şüphesiyle Özel Dedektif Cormoran Strike'ın kapısını çalar.
Eski bir asker olan ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük yaralar alan Cormoran Strike bir dönüm noktasındadır. Lula'nın ölümünün ardındaki gerçeği araştırmak, bir yandan sorunlarıyla boğuşurken tamamen dibe batmaması için bir umut olur. Fakat şüpheler ve ipuçları bir araya gelmeye başladığında Strike bu gizemin, içinden çıkılmaz bir labirente dönüşeceğinin farkına varır…
Guguk Kuşu Mayfair'in sakin sokaklarını, Doğu Yakası'nın barlarını ve Soho'nun canlılığını yansıtan bir atmosferde, Londra'nın derinliklerindeki gizemi ortaya çıkartıyor. Cormoran Strike karakterini tüm dünyaya duyuran bu kitap, Robert Galbraith mahlasını kullanan J.K. Rowling tarafından yazıldı.

21 Eylül 2016 Çarşamba

Yağmur Sonrası ...tavsiyemdir ;)


 
         Kurgusunu çok beğendiğim nadir kitaplardan biriydi. Bir solukta okudum ;) 

Okumak isteyenler için kitap hakkında netten alınmış ön bilgiyi ekliyim dedim;) :)

II. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...

Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?

Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adası'ndan adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar. 

1942 yazında, II. Dünya Savaşı'nın en hararetli zamanında Bora Bora Adası'nda görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk… Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Green'e karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgârıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek midir? 

Ya siz, araya zaman, mekân, kişiler girse de gerçek aşkın peşinden gitmeye cesaret edebilir misiniz? 
Mart Menekşeleri ile gönüllere taht kuran Sarah Jio'dan muhteşem bir başyapıt... Yağmur Sonrası ile tutkunun zaman tanımayan öyküsünü okurken, gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. 

"II. Dünya Savaşı'nda Pasifik'in tam ortasında kalan, yürek burkan muhteşem bir aşk hikâyesi."
Kristin Hannah



Sayfa Sayısı: 347

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları

10 Eylül 2016 Cumartesi

Tavsiye ederim ;)

Eveet....daha önce okumaya başladım dediğim " Aşk peşinde" kitabı bitti ;) İçinde güzel bir macera taşıyan sürükleyici bir kitaptı .Tavsiye ederim ;) Hatta kitap konusunda daha da bilgi sahibi olmanız için Yazarın notlarını da ekliyorum ;) Hadi bakalım...sevin ve çook sevilin :)







6 Eylül 2016 Salı

Bir kitap önerisi; )

  Daha dün gece bir günleri bir günlerini tutmuyor çocukların diyordum ki oğlum dur anneciğim ben bunu bir daha kanıtlıyim dedi adeta.Sabah sekizden beri ayakta ve anca bu saat uyumaya ikna oldu bıdık:(
  Bunlar  bir yana dün başladıgım kitabimı okumaya çalıştım bende bizimkinin benimle oynamak istemediği veya bir isteğinin olmadığı aralarda ;)
 Kardesim Sezilin onerip bana verdiği ve kütüphanemde okunmayi bekliyordu öyle usul usul. Teyzemiz pazar günü bize geldiğinde hatirlatinca bende okumaya başladım ;)
   Bu arada küçük bir dip not olarak söyliyim kitap "Jane Eyre "romanının yazarinin hayatını konu alıyormuş ;)
   Biraz dinlendikten sonra oğlusum uyanmazsa maceraya kaldığım yerden devam; ):)
    Sevin ve çook sevilin, sevgiler :)

5 Eylül 2016 Pazartesi

Küçük notlar : Eyvallah

  Evet bu arada daha önce okumaya başladım dediğim " Eyvallah " kitabı için düşüncem okunabilir ama biraz hafif gelebilir bu kitap içerik bakımından ..tabi ne aradığınıza nasıl baktığınıza da bağlı...belki de ben fesleğene aşkı dışında anlatılanları daha önce bir yerlerde okuduğum veya bildiğim içindeğişik bişeyler aradımda bulamadım. Ama ana fikir olarak temiz okunabilir bir kitap. Yazarın bir de " eyvallah iki" diye bir kitabı çıkmış galiba.Bizim Büşra almış hemen fırsat bulursam yazara bir fırsat daha verip beni etkilemesini istiyorum ;):)

İyi okumalar ve sevgiler :)

Burdayız ki Aslında :)

      Yine uzun süre uzak kalmışım buralardan...Ama küçük bir çocuğunuz varsa zaman kavramı da önceki anlamını yitiriyor hayatınızda.Sanırım beni en iyi küçük çocuğu olan anneler anlar..hatta evet evet seslerini duyuyor gibiyim :) Çünkü çocuğunuz olduğu andan itibaren siz diye bir şey kalmıyor her şey onun uyku, yemek ve oyun saatlerine göre ayarlanıyor. Öyle kafanıza göre planlar yapmak yook.... :)

       Bazen oğluşum uyuduğunda şöyle bir oturup nefes alıyım diyorum..düşünüyorumda iş hayatım hep çok yoğundu ve sorumluluklarım çoktu.Ama çay, kahve saatlerim vardı. Özellikle saat onbire doğru bol sütlü bir nescafe içmeden işe devam etmezdim :) Efendim şimdi oğluşum uyuduğunda çayı bulsam eyvallah diyicem :) Velhasıl sadede gelicek olursam  yok efendim ev işleri ve çocuk çok daha yorucu ve insana zaman bırakmıyor .Düşünün iki yaşındaki oğluşum lavaboya girdiğimde kapıda nöbet bekleyip arada kapıyı tekmeleyerek tacizde bulunuyor hemen çıkıyım diye :) Sanırım iki yaş sendromu yaşıyoruz bu aralar bana olan düşkünlüğü dahada arttı. Tüm bunlara rağmen bazen düşünüyorumda bu zamanlar geçince onun bu saf ilgi ve sevgisinide ararım ben şimdi :) Ayy kıyamam oğluşuma ben :) Allah ım nasıl bir duygudur şu analık yaaa...bir an çok sinirlenmişken bir dakıka geçmeden kucağınıza alıp seviyorsunuz ...Neyse dönüp arkamıda kalan anılarımızı hatırlamak için bundan sonra beraber yaptığımız veya yaşadıklarımızı fırsat buldukça paylaşmak istiyorum...

      Sevgiyle kalın...bolca sevin seviliin :)

19 Nisan 2016 Salı

Eyvallah



          Yazar ve konusu hakkında bir bilgim yok ama küçük teyzemizin takip ettiği bir yazarmış,
Oğluşum sayesinde pek okumaya fırsat bulamasamda Eyvallah deyip başladık bakalım ;) :)

16 Nisan 2016 Cumartesi

Tablet Çantası

Yeğenim M.Emin için yaptığım tablet çantası ;) 




IBATECH ( 14.04.2016 – 17.04.2016) Dondurma ve Çikolata Teknolojileri Fuarındaydık :)




      Eveet...pastacı teyzemiz olunca üstüne birde havanın güzelliği dün oğlum, iki teyzesi ve babasıyla dondurma ve çikolata teknolojileri fuarına gittik. Arabayla park yeri bulmada biraz zorlansakta sonunda içeri girebildik :)

     
                Gerçektende şeker hamurundan enteresan, güzel çalışmalar yapılmış :)






      Oğluşumun en çok ilgi gösterdiği ise ekmek reyonları oldu ve bol bol tadlarına baktı :)


Pastalarda gözle görülür bir makaron çılgınlığı vardı adeta :)  Dışı sert gözüksede ağızda dağılıyor  ;)


Bu portili pasta benim için yapılmış olmalıydıııı  :)

,